Salı, Aralık 30

BOL KÖPÜKLÜ KAHVENİN KIRK YIL HATIRI VARDIR :D


Koyu bir sohbette kahvesiz olmaz yani kültürümüzün en güzel tatlarından bir tanesi olan Türk kahvesi sadece bir lezzette değil üstelik :D O bir hayat biçimi her an yanınız da olur içinizi ısıtır hayata dair haberler verir bazen , bazen de söyleyemediklerimizi konuşmadan söyletir bizlere daha neler neler...
Peki nedir bu kahvenin sırrı hemen beraber inceleyelim :D

Neymiş acaba bu kahve ?

Kendine has kahve öğütme ve pişirme yöntemleri nedeniyle diğer kahve türlerinden ayrılan güçlü bir tadı ve aroması olan bir kahvedir.

Türk kahvesi, dünyadaki kahveler içerisinde "en ince" olarak öğütülen kahvedir. Diğer taraftan ise, kaynatılarak pişirilen tek kahve olarak da yine diğer kahveler arasında farklılığını ilan etmektedir.

Brezilya ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.
Su, sanıldığı gibi kahvenin sonunda değil; kahveyi içmeden evvel içilmektedir. Ayrıca tüm dünyada espresso ile en çok tüketilen kahve türüdür ki dünya genelinde hemen hemen her tür restorantın menüsünde bulunan 2 kahveden biridir. Afiyetle de içilir :D

Türk Kahvesi’nin tarihi 1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi. Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı.

Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.

Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı.İngilizlerdeki çay saati geleneği gibi, kahvenin de türk toplumunda bir zamanı vardır. Genellikle sabah ve öğlen öğünleri arasında içilir. Türkçe günün ilk öğünü anlamına gelen “kahvaltı” sözcüğü kahve içimi öncesi yenen şeyler...

Kahve falı ile geleceği anlatmak için kullanılan tek kahve türüdür.
Dini Bayramların ve geleneksel “kız isteme” merasimlerinin bir süjesi olmuştur.
Günde iki fincan kahvenin kolon kanseri riskini, kalın bağırsak kanseri riskini yüzde 25, safra kesesinde taş riskini yüze 45 azalttığını gösteriyor.

Kahvenin içerdiği kafein maddesi, sinir sistemini uyarıp zihinsel aktiviteyi güçlendirir. Uyuşukluğu giderip enerji verir ve uyanık kalmayı sağlar.

Yapılan araştırmalar günde 6 fincan kahve içen 55 yaşındaki bir kişinin düşünme potansiyelinin içmeyenlere oranla 6 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Ayrıca kahve içenlerde içmeyenlere nazaran daha az diş çürüğünün olması, bir başka dikkat çekici araştırma sonucu.Kahve içtikten sonra organizmada ani değişiklikler oluyor. Tüm vücut ani bir enerji akımı ile doluyor. Bu enerji çocuklarda 3, yetişkinlerde ise 5 – 7 saat sonra azalmaya başlıyor. Tüm bu olumlu yönlerine rağmen kahveyi çok fazla tüketmemekte fayda var.Çünkü aşırı kahve tüketimi sürekli bir uykusuzluğa ve mide rahatsızlıklarına neden oluyor. Ayrıca aşırı tüketim yüksek tansiyona da sebep olabilir.

Kahvenin selülit yapmak bir yana, vücuda daha fazla hareket kazandırarak, metabolizmanın yağ yakmasına katkı sağladığı saptanmıştır.

Kahvenin ayrıca depresyon ve alkolizm tedavisine iyi geldiği biliniyor.Kahve yemek üzerine içildiğinde, sindirimi kolaylaştırır. Bu yönüyle şekerli içmemek kaydıyla kilo almayı ve mide ekşimelerini önler. Asıl yararı hayali genişletir, hafızaya güç verir, hareket sağlar ve gevşekliği giderir. Kahve yemek üzerine içildiğinde, sindirimi kolaylaştırır.

Bu yönüyle şekerli içmemek kaydıyla kilo almayı ve mide ekşimelerini önler. Asıl yararı hayali genişletir, hafızaya güç verir, hareket sağlar ve gevşekliği giderir.Kahve yemek üzerine içildiğinde, sindirimi kolaylaştırır. Bu yönüyle şekerli içmemek kaydıyla kilo almayı ve mide ekşimelerini önler.

Asıl yararı hayali genişletir, hafızaya güç verir, hareket sağlar ve gevşekliği giderir.Ünlü şair Eşref’in, hicviye yazmadan önce, iki çay dolusu kahve içtiği söylenir. Türk kahvesinin ayrıcalığını belirleyen noktaları özetlersek diyebiliriz ki; Türk kahvesinin (dozunda içildiği takdirde) sağlığı tehdit edecek zararlı yanı yoktur.



Teskin edici ve dinlendirici özelliği vardır. Bir fincan kahvedeki 50 mg. kafein hemen vücuttan atılır. Bu bakımdan Türk kahvesi fincanı ideal ölçülere sahiptir. Bir fincandan fazla içildiğinde zihin açıcı, uyarıcı, enerji verici özelliği ön plana çıkar. Yerinde ve zamanında içildiği zaman olağanüstü bir keyif verici olarak ün yapmıştır.

Kararında içilen, yani günde 2 fincan Türk kahvesi sağlığa faydalıdır.

Türkler için kahve içmek bambaşka bir keyiftir.

Beraberinde getirdiği dostluk, sevgi ve paylaşım için bir fincan kahveye büyük anlamlar yüklenir. "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" sözü bunu en iyi şekilde vurgular. Kahve içmek Türk halkı için o kadar büyük önem taşır ki, dilimizdeki "kahvaltı" kelimesi kahve-altı sözcüklerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. 

Kahve ikramı da dostlukların pekişmesinde önemli bir yer tutar. Ev sahibi misafirine verdiği değeri, hazırladığı ve özenle sunduğu kahvesi ile gösterir. Evlilik öncesi kız istenirken, gelin adayının damadın ailesine kahve yaparak ikram etmesi de âdettendir. Kahvenin kabulü ise ikramda bulunanı onurlandırır. Dilimize yerleşen "kahvesi içilir olmak" ve "bir kahveni içerim" deyişleri bunu ifade eder.




Türk Kahvesi'nin kültürümüzdeki önemi çok büyüktür. Gelin, kahvemize eski itibarını iade edelim. İsmini bildiğimiz, kendi dilimizde telaffuz edebildiğimiz, gerçekten bizim olan kahvemizi içelim, koruyalım, çocuklarımıza, eşimize dostumuza anlatalım ve yüzyıllardır süregelen bu geleneğin kaybolmasına izin vermeyelim!

Hadi bi kahve yapalım ve içelim afiyet olsun... :D


Pazartesi, Aralık 29

MİLFÖY KRAKER :D



Efendime söyliyim ohh şöyle çay yanına mis gibi sıcacık atıştırmalık bir şeyler olsa dediğinizde şip şak hazırlayabileceğiniz bir tarif paylaşıyorum sizlere :)
Tabi ki malzemeler çok basit üstelik yaratıcılığınıza kalmış birazda aslında tek malzeme milföy hamuru :D
Çok uzatmadan malzemeleri paylaşıyorum...

Cumartesi, Aralık 20

EV TADINDA BURGER :D


Canımın içi kocacım uzun zamandan beri burger yemek istediğini söylüyordu.Malesef bulunduğumuz il merkezinde ve yakınında yiyebileceğimiz hiç bir yer yok :(
Bizde düşündük taşındık neden evde aynı tadı yakalayamayalım ki dedik.Başladık araştırmaya ee tabi bide lezzet önemliydi anladım ki bu tarif gayet lezzetli iki koca burgeri gömdü canım kocacım :D
Yanına da mis gibi patates ister incecik incecik ister elma dilim şeklinde hepsi makbul öyle değil mi ama :D

Aslında çok basitmiş öle alengirli değil yani neyse çok uzatmadan burger köftenin tarifinden başlayalım :D

BİRİ KAHVALTI MI DEDİ ? :D

ŞİMDİ DOĞRUYA DOĞRU SEVDİKLERİNLE BERABER YAPILAN HER ŞEY RUHA HUZUR VERMEZ Mİ İŞTE EN SIKI DOSTLUK OLUŞTURAN KAHVALTI DEĞİL Mİ?




En önemli öğün kahvaltı  :D
En sevdiğim öğün kahvaltı :D
En pratik öğün kahvaltı :D
En şık öğün kahvaltı :D
En çeşit öğün yine kahvaltı :D
Kahvaltı kahvaltı yine de kahvaltı...



Çarşamba, Aralık 17

ANNE KÖFTESİ ;)


İşte malzemeler nasılda sağlıklı nasılda güzel her annenin yaptığı gibi sevgi dolu yedikçe yetirten tam bir sağlık deposu ev fast food ürünü :D

Pazar, Aralık 14

KARAGÖL KAÇAMAĞI AÇIK HAVA KAHVALTISI


Aslında bu kahvaltı epey önce yapıldı ancak paylaşmadığımı fark ettim aynı zamanda doğasıyla kendisine hayran bırakan Borçka Karagöl kesinlikle görülmesi gereken bir yer.Evlendikten sonra Artvin de yaşamaya başladık eşimin işi dolasıyla burası aslında bizim memleketimiz dedelerimizin dedeleri buralardan kalkıp Sakarya'ya yerleşmişler. Bizdeki de kısmet işte artık buradayız.Artvin cennet gibi bir yer derlerdi her zaman ne yazık ki öyle değilmiş.Tabi ki merkezden bahsediyorum hatta merkezin görüntüsünü de paylaşıyorum.


Yukarıda gördüğünüz şehir dağın tepesinde kurulmuş, ulaşım çok zor ne yazık ki. 2 adet caddesi var (cadde dediğime bakmayın bildiğimiz uzun sokak :) )
Sosyal hayatı sıfır denecek kadar hatta sıfır :D

Havası yazın tertemiz ancak kışın kömür kullanımı nedeniyle çok kötü ne yazık ki. Kiralar pahalı aslında sehir pahalı şöyle bir örnek vermek isterim pazara gidiyorsunuz 1 demet maydanoz 1 demet dereotu ve 1 kıvırcık marul alıyorsunuz 3.5 tl ödüyorsunuz siz düşünün artık.Yani pahalı bir şehir ulaşım kaynaklı ne yazık ki ancak organik yani aldığınız ürünler teyzelerin amcaların bahçesinden :D
Buldukları tek düzlük alana bir şeyler ekmişler işte her yer yokuş Artvin de düzlük bulmak biraz zor.
Eeee peki nerde bu Artvin deyipte televizyonlarda gösterdikleri yerler derseniz hepsi ayrı yerlerde ancak gezip görülmesi gereken yerler kesinlikle yaşanası bir yer değil ne yazık ki :(
İnşallah bizde en kısa sürede ailemize kavuşanlardan oluruz diyorum.
Düğünümüzden sonra bayramda gidememiştik memlekete canım kardeşim bize sürpriz yapıp yanımıza gelmişti.Havalar güzeldi bizde beraber pikniğe gitmeye karar verdik.Piknik için en güzeli göl kenarı en yakını Karagöldü :D

Karagöl o kadar güzel ki büyülenirsiniz doğasıyla zaten epeyce yükseğe çıkıyorsunuz.Yolda hep şelaler var daha tepeye çıkmadan her yerde durup resim çekiliyorsunuz yani biz öyle yaptık 



Aslına bakarsanız bu gördüğünüz sular daha deli akıyormuş ancak bizim gittiğimiz zaman bu kadarcıktı eriyen kar sularıyla coşuyormuş resmen :D
Yol epey zorlu yüksek bir arabayla giderseniz çok daha iyi edersiniz :D
Resimde yanımda görmüş olduğunuz kardeşim canım benim :) Çok eğlendik çokkkkk .Tepeye ulaşınca hemen çayı koyduk ve masamızı hazırladık.Neyle karşılacağımızı pek bilemediğimiz için plastik tabak götürdük aslında hiç de sevmem ama ne yapalım. Mis gibi bir kahvaltı yaptık tek kelimeyle harikaydı.
Daha sonra kahvelerimizi içtik ve gölün etrafını keşfe çıktık.Eşim saatine bakmış gölün etrafını tam tur 2 saatte gezdik hiç yorulmadan zevkle gezdik.Bu arada göl tam tur geziliyor o kadar güzel yapmışlar ki...



Şu güzelliğe bakar mısınız muhteşem bir yer kesinlikle gezilmesi gereken bir yer gölün etrafını gezerken çekildiğimiz harika fotoğraflardan bir kaç resim paylaşıyorum.











Biz çok eğlendik ve harika bir gün geçirdik eğer imkanınız var ise mutlaka gidin derim turlarda düzenleniyor biz gittiğimizde çok kalabalıktı bir çok tur vardı o kadar kalabalıktı ki. Harika iskele ne yazık ki hiç boş kalmadı ve orada resim çekilemedik.
 İnşallah sizde gidersiniz bir gün :D 
Gidin gidin kesin gidin :D

Cumartesi, Aralık 13

PATATES CENNETİ İLE ŞIMART KENDİNİ


Günaydınnnnnn :D


Mutlu hafta sonlarınız olsun

Merhaba daha önce facebook sayfamda paylaşmış olduğum patates cenneti tarifimi buradan da paylaşmak istedim.Hem göze hemde mideye hitap eden bu tarifi çok seveceksiniz eminim hadi bu hafta sonu sevdiklerinizi şımartın.

Perşembe, Aralık 11

VALİDE TATLISI




Evet resimde görmüş olduğunuz valide tatlısı :D
Valide tatlısı da neymiş dediğinizi duyar gibiyim hemen açıklayayım aslında tatlı bildiğimiz irmikli şerbetli tatlı sevgili kayın validem yapıyor bu tatlıyı herkes de bayıla bayıla yiyor. Bende ismini Valide tatlısı koydum bu sebepten.  Çok da basit bir tatlı esasen ancak tatlıyı yaparken daha doğrusu şerbetini hazırlarken canım eşim şeker oranını görünce korktu birazcık sağlıklı olmadığını düşündü :D
Evet şekerli, yağlı, ağdalı bal gibi bir tatlı kendisi ancak bir günde anca 1 adet yerseniz hiçbir şeycik olmaz ;)
Tabi ki her gün de yemeğin bünyenize yazık misafirlerinize yapın gitsin...

Çarşamba, Kasım 26

Püf Noktası - Nar Ayıklamanın En Pratik Yolu

İÇİ DOLU HAMURCUK LORLU POĞAÇA :)

Hem doyurucu hem de lezzetli çabuk poğaça tarifi paylaşıyorum kağıt kalemlerinizi hemen elinize alın puf puf çocuklarınızın bayılacağı 'nasıl yaptın?' sorusunu çok duyacağınız bir tarif yayınlıyorum.
İçi dolu hamurcuk lorlu poğaça huzurlarınızda ....
 ;)

Cuma, Kasım 21

TARÇIN MUCİZESİ


TARÇIN MUCİZESİ


 Asya kökenli yaprak dökmeyen, hoş kokulu bir ağacın kabuklarından elde edilen bir baharattır.

Tarçının Faydaları: 

  Tarçın ferahlık verir ve iştah açar. El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler. Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir. Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur. Cinsel isteği arttırır. Gaz söktürücüdür. Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser. Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır. Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.

Tarçın Nasıl Kullanılır?

   Yemeklerde ve tatlılarda lezzet ve koku vermesi içinkullanılır. Tarçın özellikle sütlü tatlılarda kullanılırsa sütteki zararlı bakterileri yok eder. Bal ve limonla karıştırılıp yenirse boğaz yanmasına iyi gelir. Tarçın esansı gıda ve parfümeri sektöründe koku verici olarak kullanılır.

TARÇINLI ATEŞ KURABİYESİ



 MALZEMELERİ DE RESİM OLARAK EKLİYORUM ŞİMDİDEN AFİYET OLSUN :)










 1 su bardağı dövülmüş ceviz






 1 paket sana yağ




 3 yemek kaşığı pudra şekeri

1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Alabildiğine un







 İyi bir yoğurma gücü ;)

Tüm malzeme iyice yoğurulur büyük bir sabırla minik parçalara ayrılır ve top yapılır. 
180 derecede pişirilir kokmaya başlayınca ve üstü altın rengi olunca çıkarılır fırından.
Hazırladığımız karışımlara yarışardan pay edilerek koyulur ve iyice bulanır.
İşte hazır 
Afiyet olsun 

Cuma, Kasım 14

YUMURTASIZ KAKOLU KEK


Yumurtasız Kakaolu Kek

Eminim ki bayıla bayıla yiyeceğiniz bir lezzet, yapılışı o kadar basit ki yumurta sevmeyenlere veya evde yumurtası kalmayanlara ve canı deli gibi kek isteyenlere göre bir tarif paylaşıyorum hazırsanız bakalım bu kek nasıl yapılıyor hemen okuyun ve hemen deneyin. :D

Salı, Kasım 11

PRATİK MUTFAK BİLGİLERİ İÇİN TIKLA

  • Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokuları için; yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın daha sonra soğumaya bırakın.
  • Kuru bakliyatları bir gece önceden ılık suya koyun ve haşlarken içine biraz karbonat ilave edin
  • Sürahinizin dibi kir tutmuş ise, içine bir avuç tuz ile sirke koyup çalkalayınız tertemiz olacaktır.
  • Buzdolabındaki nemi almak için, dolaba içi tuz dolu bir kap konur.
  • Pişirdiğiniz kek kalıbından çıkmıyor ise, kabın altına ıslak bir bez yayarak biraz bekletin
  • Konserve açıldıktan sonra cam kavanozda saklanırsa daha dayanıklı olur. 
  • Sararan teflon tava ve tencerelerin içerisine bir miktar su ve birazda çamaşır suyu koyduktan sonra ateşin üzerinde kaynatın. İndirince de önce sıcak suyla daha sonra soğuk su ile iyice durulayın
  • Parlaklığını yitirmiş bir sürahiye eski görünümünü kazandırmak için yarısına kadar yırtılmış gazete kağıdı doldurun, üçte birine de sıcak suyu doldurup sıkı sıkı sallayın
  • Dibi tutan tencereleri bir gece suda bekletin, tencere daha kolay temizlenecektir.
  • Karnı baharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız kar gibi beyaz olduğunu, hem de kötü kokmadığı fark edersiniz.
  • Kullandığınız salçaların bozulmamasını istiyorsanız üzerini düzleyerek biraz zeytinyağı ilave ederek uzun süre saklayabilirsiniz.
  • Pirinç ve bakliyatların saklanması için cam kavanozları tercih edin. 
  • Rafadan pişireceğiniz yumurtaların çatlamaması için kabın içine fincan tabağı koyarsanız, çatlamasını önlersiniz.
  • Domatesi kolay soymak için, bıçağın sırtıyla kabuklar, soyulacak yönün tersine sürtülür veya kaynar suda bir dakika bekletilir.
  • Patlıcanların acısını almak için, soyunca tuzlu suda bekletilir.
  • Buzdolabından çıkardığınız yumurtanın akı ve sarısının birbirine karışmaması için hemen kırın. 
  • Sebzeleri tuzlu suda yıkamayı alışkanlık haline getirin. Tuzlu su sebzeleri daha etkili ve çabuk temizler.
  • Sosislerin patlamasını önlemek için; fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanı yeterli olacaktır.
  • Çikolata sosu hazırlanırken içine biraz kahve konursa tadı çok daha değişik olur.
  • Kuş üzümlerini ayıklamak için, onları bir avuç unla ovuşturunuz ve kalın delikli bir süzgece atınız.Unla beraber çöplerde düşer.
  • Soğanların üzerine biraz un serpilirse kavururken kararmaz.
  • Yemeğinizin tuzunu fazla kaçırınca tencereye birkaç parça çiğ patates atın, fazla tuzu çekecektir.
  • Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, soğan kokusunun elinize sinmediğini göreceksiniz.
  • Yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutulup biraz bekletilir.
  • Etleri limon suyu ile pişirirseniz hem çabuk hem de lezzetli olur.
  • Mantar sotelenirken tencerenin kapağı açık olursa, hem mantarların suyunu vermesi hem de kararması önlenir. 
  • Süte biraz karbonat atarsanız hem çabuk bozulmaz hem de kolay hazmedilir.
  • Ekmeğin küflenmemesi için ekmek kutusuna biraz tuz koymayı ihmal etmeyin.
  • Pastaların daha gevrek olması için hamurun içerisine bir çay kaşığı tuz atın (tatlı - tuzlu fark etmez)
  • Cam tencerede yemek pişirirken kapağın buharlaşmaması için iç yüzeyi limon kabuğu ile silinir.
  • Teflon tavanızda oluşan lekeleri temizlemek için bir bardak suya iki çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Bunu tavanızın içine dökün 10 dakika kaynatın.
  • Pilavınızı tekrar ısıtırken bir kabın içine su koyup bu kabın üzerine pilav tenceresi koyularak ısıtılırsa pilav taneli kalır tazeliğini muhafaza eder.
  • Patates pişirirken suyuna bir kaşık sirke konursa hem rengi sarı kalır hem de daha lezzetli olur.
  • Çizik zeytin yağ ve limonla servis esilirse daha lezzetli olur.
  • Sütü ocağa koymadan tencere soğuk suyla çalkalanırsa süt kaynarken dibine yapışmaz.Yoğurdu sulandırmak için tahta kaşıkla üstten almak gerekir.
  • Mantar kapaklı şişeleri yatık vaziyette saklamalısınız. 
  • İçkilere güzel tat ve görüntü vermek için: Buzu dondururken buz kabının içine kiraz, nane yaprağı, yeşil zeytin vs. koyup dondurun. 
  • Kesik limonu nasıl saklarsınız: Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.
  • Patates haşlarken: Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini kaybetmemiş olursunuz. Aynı zamanda patatesler daha çabuk soyulur. 
  • Soyulmuş patateslerin kararmadan saklanabilmesi için: Saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.
  • Pastaların daha gevrek olması için: (tatlı*tuzlu fark etmez): Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.
  • Dereotunu saklamak için: Temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın, bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına saklamaya bırakabilirsiniz. 
  • Mutfak eşyalarının üzerindeki etiket izlerini yok etmek için, üzerlerine mobilya cilası serpip yumuşak bir bezle silin koyun 1 saat buzdolabında bekletin. 
  • Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir. Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek, klorofilin sabitleşmesini sağlayın.
  • Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.
  • Börek üzerinin kızarması için üzerine yumurta sürülür, evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir yemek kaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu göreceksiniz.
  • Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın. Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.
  • Reçel yapacağınız meyveleri iyice yıkayıp kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tozu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt havlu ile almadan kavanozun ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.
  • Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin kılar. Çikolata sosun içine biraz kahve eklediğinizde, tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.
  • Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.
  • Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık bırakırsanız, hem mantarların su koyuvermesini hem de kararmasını önlersiniz.
  • Pişirip sakladığınız yumurtaları, çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında rahatlıkla dönerler.
  • Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı olan müşteriye ulaşıncaya kadar sağlıklı ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için +40 C’ de saklanmalıdır. Tavuk eti müşteri tarafından satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler *180 C’ de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekir.
  • Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.
  • Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale getirmek için ise, yıkanıp 10*15 dakika kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda bekletilmesi yeterli olacaktır.
  • Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa, ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek yeterlidir.
  • Evinizde mayonez yaparken zeytinyağı yerine susam yağı kullanın. Mayonezinizin daha uzun zaman bozulmadığını göreceksiniz. 
  • Yeşil salatalık malzemelerinizi elinizle koparırsanız vitaminlerini öldürmezsiniz. 
  • Balık çorbası yaparken suyunun daha lezzetli olması için balıkları en az 45*60 dakika kaynatın. Baş ve kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.
  • Karnabahar pişirirken eve yayılan kokudan kurtulmak için pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Evi saran kötü kokudan eser kalmadığını göreceksiniz. 
  • Mutfağınıza sinmiş kızartma kokusunu yok etmek için ızgaranın üzerine defneyaprağı, ada çayı yaprağı ve kekik yaprağı koyun. 
  • Sosislerin patlamasını önlemek için fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanız yeterli olacaktır. 
  • Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları uzun süre taze tutacaktır. 
  • Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş lezzet kattığını biliyor muydunuz? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine yakın tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin. 
  • Bayat ekmeği ince ince dilimleyin üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın. 
  • Sıkılmadan önce bir süre soğuk suda bekletilen portakalların daha fazla verdiklerini biliyor muydunuz? 
  • Tavuk etinizin daha yumuşak, daha güzel kokulu ve daha lezzetli olması için pişirmeden önce tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın ve sonra tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş limon kabuğu koyun. 
  • Portakalları sıkmadan önce yarım saat soğuk suda bekletirseniz sıktığınızda daha çok portakal suyu elde edersiniz. 
  • Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için cam bir kavanozda ve buzdolabında saklamanız yeterli olacaktır. 
  • Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın. Göreceksiniz pilavınız çok leziz olacak. 
  • Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokularını temizleyip yerine güzel kokular bıraksın diye satın aldığımız o pahalı ürünler istediğiniz gibi ferah bir koku bırakmıyorsa, size daha pratik ve ucuz bir önerimiz var. Yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın. Daha sonra soğumaya bırakın. Fırınınız umduğunuzdan da güzel kokacak. 
  • Eskilerin yöntemleri her zaman en iyi, en doğrudur. Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için, teneke bir kaba koyun ve yanına bir avuç pirinç bırakın; bayatlama sorunu ortadan kalkacaktır. 
  • Elmanın faydaları bitmez. Lahana yemeği yaptıktan sonra evinize sinen ve pencereleri açsanız da çıkarmayı başaramadığınız lahana kokusundan kurtulmak artık çok kolay. Bir elmanın kabuğunu soyup lahananın pişme suyuna ekleyin. Hem koku çabucak yok olacak, hem de lahananın hazmı daha kolay olacak.

BİR YERDEN BAŞLAMAK GEREK!!!


Başlangıç!!!

Öğle bir zaman gelir ki ne yapmak istediğinizi bilemezsiniz. Sizi siz yapan bir çok şey eksiktir. Ruhunuz beslenemez ki üretebilesiniz. Bazende korkuyla beklersiniz hep kafanızın içinde bir soru işareti, yanıtını aslında bildiğiniz bilinmezlik pelerini giymiş bir cehalet!
Siz beklersiniz zamanı var dersiniz planlar yapar, hayaller kurarsınız ancak işin aslı öyle değil ne yazık ki . Siz bunları yaparken Yaradan gülmeye başlar onun bildiği planladığı şeylerin üstüne nasıl plan yaparsınız ki?
Sonra anlarsınız ve durup sorarsınız kendinize:
- 'Peki ya şimdi ne olacak?' 
İş belli aslında ancak güç var mı bu yola girecek orası belli değil ne yazık ki.
Şimdi biraz heyecanlı biraz karışık biraz hüzünlü ve fazlasıyla özlem doluyum. Tercihleriniz kararlarınız ve de standartınız ne olursa olsun başınıza gelebilecek en güzel şeye umutla bakmaya başlayabilirsiniz... 
Bu başlangıçlar neden mutfakta olmasın ki?
Kimse anasının karnında öğrenmedi sonuçta ilerde iyi bir anne iyi bir eş iyi bir evlat ve kendini şu dünyada tatmin etmiş bir birey olarak görebilmek için Özge'nin Mutfağı iş başında :D
Yakında yeni mis kokan tariflerle karşınızda olacağımdan emin olabilirsiniz...
Çok Çok öptüm...

Pazartesi, Kasım 10

TOMBİK KISIR



Öncelikle herkese kocaman merhabalar :D Facebook üzerinden tariflerimi paylaşırken dediler ki blog kur.Eeee benimde aklıma yattı ve şimdi buradan tariflerimi paylaşmaya devam edeceğim.İlk tarifimiz Bildiğimiz kısır aslında :)O halde nasıl yapmışız bir bakalım. Günlerin vazgeçilmezi bayıla bayıla yediğimiz KISIR tarifi huzurlarınızda  



Hazırlanışı:

Öncelikle 2 su bardağı kısırlık bulgurumuzu genişçe bir kaba alıyoruz ve üzerini geçecek şekilde kaynamış su ekliyoruz.Bulgurlar şişene kadar bekliyoruz.
Bir büyük soğanı yarım ay şeklinde ince ince doğrayıp tavaya alıyoruz az yağda kavuruyoruz .Kavrulan soğanlara salça ekleyip bir güzel harmanlıyoruz.Ben salçayı iki yemek kaşığı kulandım sizler arzunuza göre de ekleyebilirsiniz.
İyice şismiş olan bulgurlarla bu karışımı buluşturuyoruz. Pul biber, sumak, nar ekşisi, limon ve tuz ekliyoruz.İyice harman yapıyoruz tüm lezzetler birbirine karışsın. 
Sonrasında ayrı bir yerde marulları ince ince kıyın, kornişon turşuları minik küpler halinde kesin, kırmızı lahanayı incecik incecik kıyın, iki tane biberi minik küpler şeklinde kesin ben evde bu malzemeler olduğu için bunları kullandım sizler daha fazla malzemede ekleyebilirsiniz.Tüm malzemeyi karıştırın ve zeytinyağ gezdirin üzerine bir tür daha karıştırın kısırınız hazır. 

Afiyet olsun...